JİMNASTİK TARİHÇESİ

Jimnastik 18. yüzyıl sonu ile 19. yüzyılın ilk yarısında özellikle iki eğitimcinin çabalarıyla yaygınlaşmıştır. İsveçli Peter Henrik Ling, Jimnastik hareketlerini akıcı ve ritmik bir hale getirdi. Alman Friedrich Ludwig Jahn (1778-1852) ise barfiks, paralel bar ve halka gibi bugün de kullanılan Jimnastik aletlerini geliştirdi. İlk Jimnastik kulübü 1850’de ABD’de kuruldu.

Türkiye’de çağdaş anlamda jimnastik çalış¬maları Galatasaray Lisesi’nde başlamıştır. 1868’de Mekteb-i Sultani adıyla kurulan bu okuldan yetişen Ali Faik Üstünidman, okul¬daki görevi dışında da jimnastikle ilgileniyor¬du. 1889’da yayımladığı Jimnastik yahut Riyaziyat-ı Bedeniye, aynı zamanda Türk sporu¬nun ilk kitabıdır. Bir yandan açtığı özel bir Jimnastikhanede sporcu yetiştiren Ali Faik Bey daha sonra Mazhar Kazancı ile birlikte çalışmalarını sürdürmüştür.

Jimnastik, çoğunlukla kapalı salonlarda aletsiz ya da belirli aletler kullanılarak yapılan beden hareketleridir. Vücuda esneklik sağlayan Jimnastik, aynı zamanda çeviklik, uyum ve güç kazandırır. Çocukların cimnastiğe başlama yaşı 4-8 arası olarak belirlenmiştir. Bu yaştaki çocukların vücut esneklikleri gelişime daha müsait olduğundan yarışmacı olarak yetiştirilmeleri daha mümkün görülmektedir. Daha ileriki yaşlarda başlanması halinde Jimnastik, çocuk için bir hobi olarak yapılabilmektedir. Ayrıca çocukların, Jimnastik gibi temel beden gelişimlerini etkileyen bir sporu tercih etmeleri, ileriki yaşlarda başka spor dallarına yönelmeleri halinde önemli faydalar sağlamaktadır.

Jimnastik, el ve göz koordinasyonunun gelişimine, kuvvetli ve esnek kasların oluşumuna, takım çalışması ile ekip olarak hareket etme bilincini kazanmasına yardımcı olmaktadır.